Pazar günleri genelde keyifsiz olurum. Pazartesi günleri de kara pazartesi sendromunu yaşarım. Hafta içi yoğun bir tempoda çalışıp Ctesi-Pazar günü sürekli tatil olunca, Pazar gününün ezelden beri verdiği keyifsizliğe ek olarak, Pazartesi günü bir anda yoğun iş temposuna başlamak, sendromun köküne işaret eder.

Pazar günü keyifsizliği can sıkıcı bir boyuttur. Severek yaptığım şeyleri pazar günü yapmak içimden dahî gelmez. Sıkkınlık, karamsarlık, keyifsizlik. Ne yapsanız kar etmez. Hawaii gibi bir yerde bir hamak üstünde elimdeki kokteyli yudumlamak belki biraz keyif verici olurdu. Kulağımda da Riverside olsaydı değmeyin keyfime ulan!

Öyle pazar günlerinden biriydi. Ne yapsak, ne yapsak? Maç var ya. Fener…

Andras Töröcsik, dünya karmasına da seçilen Macar forvet, 1978 Dünya Kupası'nın açılış maçında Arjantinliler tarafından tam 18 kez acımasızca faulle durduruldu. 18. faulden sonra çaresizliğin verdiği hışımla öcünü aldı. Ve anında oyundan atıldı.

Oyuncunun rakibin ayaklarına daldığı altı yedi metredeki şu devinim akışı ne büyüleyicidir; rakibin bacağına değer değmez ayağınıbiraz daha havaya kaldırır ki, ötekisi tesadüfen bile olsa paçayı kurtaramasın.

Başkalarını arkadan tekmeleyip düşürmek, alçaklığın daniskasıdır.

İtip kakmak ve tekmelemek, ayak bileğine ayak bileği.

Yahut rakibin dizinin üstüne veya altına çift dalmak; eh bu da bize pek yabancı değil, fakat çatırtısı şu yaşlılar tribününde de yankılanırsa, hah işte ancak o…

http://img340.imageshack.us/img340/4915/24678841hf3.jpg

http://img221.imageshack.us/img221/5060/33841561yq5.jpg

http://img340.imageshack.us/img340/3036/46052208oa3.jpg

http://img340.imageshack.us/img340/7514/24775810qi7.jpg

Lütfen kaba saba üslubumu mazur görün, ben artık gençlik yıllarını geride bırakmış bir forvetim. Ama inanın, taraftarlar kadar açık yürekliyim. Bir Ronaldo’nun, bir Şevçenko’nun veya bir Ronaldinho’nun futboluna artık aklım ermiyor. Hatta Miroslav Klose ve Yıldıray Baştürk bile bana çok uzak. Ben klasik varyasyonları öğrendim:

“rakibi çalımlayıp geçmek”,

“bir veya iki vücut çalımıyla havadan gelen topu ayağının içiyle yumuşatmak”,

“rakibe bir sağ bir sol göstermek”,

“bir ayak topun etrafında çorba kazanındaki kepçe gibi dolanırken birden diğer ayağının dışıyla topu rakibin yanından atıp geçmek”,

“topun üzerine basıp geriye çekerek rakibi çalımlamak”, “beşlik atmak”, “topu rakibin kafasının üzerinden aşırtmak” ve diğerleri…

Yaklaşık…

imeout expired…:
tek yaptığım dosya üzerinde sağ tıklıyorum, arşive ekle diyorum, en hızlıya ayarlayıp 100m yapıyorum
deathrow | holy shit!:
aynen abi
…timeout expired…:
garip o zaman yahu
1 part fazla koymak bile farkettiriyor
deathrow | holy shit!:
evet abi bende uyuz oluyorum o olaya ama beceremedim
senin uploadlarda yazan 104.583 gibi bi rakam var
onu girdim yanına bişiy yazmadım ama
sdamfosafd
sonra wc ye gittim bi geldim
heryer part dolu
asdmfşodıfoasd
fsdamfoşaıwe
fdsanfşwoıemnfew
durdurdum hemen
asdmşfomkfoısda
…timeout expired…:
dslkofhısuadhf uhfsda
f*hsadfoıhsdf
sdaofhjsdıfjhsd
fosdjhfısdhf
sdpofhadsoıfhbsdjfadsnf
,odpıfds
deathrow | holy shit!:
16bin part oluşturmuş hala da oluşturuyo amcık
…timeout expired…:
o…

http://advertising.mailonsunday.co.uk/cinema_ad/

Bir insanın kafa tasını kırmak için yaklaşık 230 kiloluk baskı gerekir. Ama duygular daha hassas şeyler.

Suzy'i ele alalım, ilk gerçek kız arkadaşım. İlk gerçek kalp kırıklığım, tam önümde vuku buluyor.

Asla bir araba çarpışmasına benzeyeceğini düşünmemiştim. Frenlere asılıyorum…

…ve duygusal bir darbe ile fırlıyorum.

Peki, bunların hepsi benim suçum mu?

Bu tür zamanlarda aklınızdan çok garip şeyler geçebiliyor. Geçirdiğimiz 2,5 yıl.

Verilen sözler…

Ailelerle çıkılan tatiller…

Ikea'dan birlikte aldığımız abajur.

***

Sanat Akademisi'ndeki son yılımdı.

Ayrılmamızı takip eden haftalardanelerin yanlış gittiğini anlamaya çalıştım.

Neden ayrılmıştık?

Garip, ama düşündüğümde sebep ufacık bir şey.

Bir gün benimle birlikte ve "seni seviyorum"…

Bu yeni keşfimi dinlerkene…

DAY ELEVEN - Simply Lethal

"Crawling all the way back home again
Yet feeling strangely halfway sane
Bleeding half of what I tried to show
Yet forgotten twice the things I've ever known"

Simply lethal
But she's trying
Oh she's trying
Simply lethal
C'mon, now, double the dose
A couple of these and
A couple of those
Simply lethal
But she's trying

"The filth and the swine gonna leave the ship behind
So I sing goodbye, my only friends
Oh, it's not that I mind that they thought of me as a whore
But it kills…

Bazen durup dururken, en ummadık zamanlarda karşımıza "yeni bir şey" çıkar. Öyle bir şeydir ki, topyekün iç dünyana ait bir çok göstergelerin bir anda limite fırladığını hissedersin. Bir anda her şey değişmiştir.

Kulak zarlarına tek bir dokunuşuyla…

Onlardan gelen o anlatılamaz melodileriyle…

Bazı melodilerde derin bir acı ve hüzün vardır. Ama gerçeklikten ibarettir.

Öyle mutlu etmiştir ki tüm benliğimi…

Yeni bir şeydir… Bu yönüyle de özeldir.

Kıyaslanamazdır.

Bir çok duyguyla…

Onlara HINDER deniyor.

Amerika Oklahomalı alternative grubu Hinder, beni tüm yönleriyle fethettiler. Uzun zamandı pek hissetmediğim derin duygular içinde yok ettiler. Her ne kadar bahsedilen konular, öyle erdemli şeyler…

10 bin penguen neden toplandı?

http://img507.imageshack.us/img507/7548/sonyas03lg8.jpg

Doğadaki en sıra dışı görüntülerden biri Antarktika’da gerçekleşti. Fotoğrafta görülen penguen ordusu Güney Georgia’da St Andrew koyunda görüntülendi. Koyda toplanan 10 binden fazla kral penguen, omuz omuza ayakta durarak çiftleşmeye hazırlanıyorlar.

Penguenler için her yıl Ekim ayının ortasından Kasım’ın sonuna kadar olan dönem yumurtalarını bırakma ve kuluçkaya yatma telaşıyla geçiyor.

Penguenlerin yavrularının bakımı konusunda doğada ender görülen eşitliğe sahip olduğu biliniyor. Dişi penguenin her yıl yumurtladığı tek yumurtaya ve yavru penguene nöbetleşe bakıyorlar.

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/2007/10/25/son/sonyas03.asp

Dağılın lan, kutuplardayım bir kaç gün, damızlamaya, tohum ekmeye gidiyorum…